Bugün sevdiğim iki romandan bahsedeceğim. Başlıktan anlaşılacağı gibi yazarın isminden bazılarınız anlamıştır. Bahsedeceğim ilk kitap zamanında ödül almış olan “Uçurtma Avcısı” olmuştur. Okuyucuları sıkmadan ilerleye olay örgüsü, okumamı sağlamıştır. Konusuna gelecek olursam aynı evde büyüyen iki çocuğu ele alıyor. Aynı evde yaşayıp, aynı sütanneye paylaşmalarına rağmen babalarının mevkileri yüzünden, sosyal statü farkı çok fazladır. Yani birisi zengin bir iş adamı iken diğeri hizmetlidir. Bunlara rağmen çocukların yaşamları ve kesişen kaderlerini ele alır. Uçurtma Avcısı arkadaşlık , ihanet ve sadakatin bedeline ilişkin bir romandır. Uçurma Avcısı‘nda anlatılan, olağanüstü bir dostluk. İnsanların diğerlerini ne kadar sevebileceğinin anlatan öyküdür. Uçurtma Avcısı, zengin kültüre sahip toprakların yok edilmesini gözler önüne seriyor. Diğer kitap ise aynı yazara ait olan “Bin Muhteşem Güneş” kitabıdır. Bu kitabı hanımefendiler için daha uygundur. Bin Muhteşem Güneş kitabının konusuna gelecek olursak, Meryem ve Leyla adındaki iki kadının yaşadığı olayları anlatıyor.
Meryem hayata şansız başlayan çocuklardan bir tanesidir. Evlilik dışı bir birlikteliğin ürünüdür ve bu yüzden hiç kimse onu istemez. Babası onu istemediği için annesi ile birlikte dışlanmış bir hayat yaşar. Meryem yaşadıkları acıya daha fazla dayanamaz ve babasının kapısına dayanır. Fakat babası onu kapı dışarı eder. Meryem eve döndüğünde ise onu daha kötü bir sürpriz beklemektedir. Annesi de artık bu acılara dayanamamış ve kendini öldürmüştür.
Bunun üzerine Meryem’in babası onu kabul etmek zorunda kalır fakat kurtulmak için de hemen planını yapar. Meryem’i hemen Raşit ile evlendirir. Zorla evlendiren Meryem’in çilesi de böylece devam eder.
Raşit önceleri Meryem’e iyi davranır fakat Meryem her seferinde çocuğunu düşürünce işler değişir. Raşit olmayan çocuğun suçunu Meryem’de bulur. Leyla ise Meryem’in komşusudur ve yolları da bu şekilde kesişir. Afganistan’daki savaş nedeni ile Leyla iki abisini de kaybeder. Bunun üzerine aile daha fazla dayanamaz ve Afganistan’ı terk etme kararı alır. Fakat terk etmenin arifesinde bir bomba ile Leyla hem annesini hem de babasını kaybeder. Bunun üzerine Leyla komşuları ile kalmak zorunda kalır. Leyla’ın kalbinde Tarık isminde bir çocuk vardır. Tek hayali onunla hayatına devam etmektir. Fakat Raşit’in gözü de bu genç kızdadır ve onu elde etmek için Tarık’ın öldüğünü Leyla’ya söyler ve onları birbirinden uzak tutar. Tarık’ın ölümü ile şok yaşayan Leyla kaderini kabul etmek zorunda kalır. Raşit planının ikinci kısmını uygulamaya koyar ve nikahsız bir kadını evinde tutamayacağını söyleyerek zorla Leyla ile evlenir. Fakat bilmediği Leyla’nın Tarık’tan hamile olduğudur. Bu haberi öğrendiğinde ise onu kendi çocuğu zanneder. Leyla da daha fazla dışlanmamak için yalanına devam eder.
Meryem ile Leyla ilk başlarda sorun yaşasalar da zamanla anne kız gibi olurlar. Meryem olmayan evlat eksikliğini Leyla ile giderir ve ona zor hayatında yardımcı olur. Leyla’nın önce bir kızı, daha sonrada Raşit’ten bir oğlu olur. Yıllar sonra Tarık ile Leyla’nın yolları kesişir. Gerçeği öğrenen Leyla her şeyi Tarık’a anlatır. Fakat Raşit bunu öğrenir ve Leyla’yı öldüresiye döver. Bunun üzerine Meryem daha fazla dayanamaz ve Raşit’i öldürür. Kaçması için Leyla ve Tarık’a da yardımcı olur ve daha sonra tükendiği hayatından kurtulmak için suçunu itiraf eder. Asılarak idam edilir. Tarık ile Leyla çocukları da alarak mutlu bir hayata başlarlar fakat Leyla Meryem’i asla unutamaz. Yıllar sonra Afganistan’da savaş bitince Meryem’in yaşadığı yere geri döner, duyduğu özlem ve minnettarlığını sunar.
Bu yazı yorumlara kapalı.